15 Aralık 2010 Çarşamba

Yeni Facebook Profil Tasarımı ve İnternet Reklamlarının Etkinliği

Merhaba, bugün sizlerle yeni Facebook profil yapısı ve genel olarak internet reklamlarının etkinliğini konusunu konuşalım istedim. Hepinizin bildiği ve büyük çoğunluğumuzun "Yeni Profili Kullan" tuşuna çoktan basmış olduğu ve basmayanların da "Şu kadar arkadaşın Yeni Profili kullanıyor" cümleleriyle geçmeye kanalize edildiği üzere operasyon başarıyla tamamlandı ve yeni profili aldık diyebiliriz. Şimdi profil değiştirilmeden yayınlanan videoyu bir hatırlayalım isterseniz.



Video Blaise DiPersia isimli şahsın bir fotoğraf serisiyle başlıyor ve neşeli fotoğraflardan oluşan bölüm geçildikten sonra birden 0:20'ci saniyede aşağıdaki görüntü ile karşılaşıyoruz.



Burada benim ilk dikkatimi çeken konuşulan dillerin girilmiş olmasıydı. Yani eski halinde hangi ülkede yaşadığınızı girmeniz yeterliyken, şimdi sizin Fransızca bilen bir Türk mü, İspanyolca bilen bir Fransız mı olduğunuzu öğrenmek ister bir tarz gördüm. Ayrıca bütün "temel" bilgileriniz derli toplu ve adeta twitter'da mesaj yazar gibi birbiri ardına sıralanmış şekilde en üstte duruyor. Ve ciddi yer tasarrufu bu sayede sağlanıyor.



Sonra Arts and Entertainment kısmında en sevdiğiniz kitapları, filmleri, sevdiğiniz müzik türünü ve sanatçıları girmenize yönelik özendirici bir bölüm geçiyor. Hepimiz bu videoyu izledikten sonra koşarak konuştuğumuz dilleri girip, sevdiğimiz müzik ve filmleri eklemedik mi? Ben yeni profilden sonra özellikle takip ettim, çoğu arkadaşım da bu eklentileri hemen profiline uyguladı. Facebook çok büyük bir ekonomi. Facebook'la ilgili ayrıtılı rakamlara bu yazımdan ulaşabilirsiniz. Buraya kadar herşey normal, zaten yeniliklerin amacı da bu değil mi?

Ayrıca Facebook'un en önemli özelliği bence kullanıcılarının kendi gerçek bilgilerini en çok girdikleri sosyal platform olması. Yani Twitter'da Twitpaşa, allah c.c. gibi kullanıcı isimleri alanlar, takma isimlerle blogger'lık yapanlar bile Facebook hesaplarına adlarını, okudukları okulları, çalıştıkları yerleri tam girmekte sorun görmüyorlar. Bence buradaki neden Facebook'un daha kuruluş aşamasında insanları gerçek isimleriyle girmeye teşvik etmesi ve genelde Facebook'ta yüzyüze de tandığınız insanları eklemiş olmayı normal bulan anlayışın hakim olması. 

Tamam aşağıda göreceğiniz ekran görüntüsü Alexandre Oudin'inki kadar karizmatik ve yaratıcı olmayabilir ama bizim amacımız şuan profil fotoğraflarıyla karizma yapmak olmadığından şimdilik bu konuda sorun görmüyorum. :)



Kendimi feda ediyorum ve konuyu anlatmak için benim Facebook profil sayfamla işe başlıyorum. Zaten sola ve üste toplanan ve küçük fontlarla az alanda çok iş görülen profilde sağ taraf tamamen reklama kalmıştı. 500 milyon kayıtlı üyesiyle Facebook büyük bir reklam alanı. Ve az önce de söylediğimiz gibi üyelerin genellikle gerçek bilgilerle kaydolduğu bir ortam. Şimdi reklam veren olarak kendinizi düşünün. Ürününüzü düşük maliyetle ve yüksek etkinlikle "18-30 yaş arası, İstanbul'da yaşayan, kadın erkek farkı gözetmeden üniversite mezunu veya öğrencisi" kitleye ulaştırmak istiyorsunuz diyelim. Alın size ortam. Facebook aslında bizi yaptığı videolarla ve profil tasarımlarıyla reklam verenlere daha net verilerle pazarlayabilmenin derdinde. Ve bu konuda da oldukça başarılı. Öyle ki durumun farkında olduğum halde ben de oradaki bilgileri düzenledim:) Bunun iki nedeni vardı, birincisi o şekilde ana sayfanız daha güzel duruyor. İkincisi ise orada siz isteseniz de istemeseniz de reklam zaten çıkacak, bari alakalı reklamlar çıksın! :)



Gelelim bana çıkan reklamlara. Askeri Okul mezunu olduğum yazıyor. Modern Warfare 2 oynamaktan hoşlandığım da orada. Askeri kökenli oyunlarda yazı yerine sesinizle konuşmanızı sağlayan ürünün reklamı cuk oturmuş mu? Oturmuş:) Nokia yeni telefonu N8'i bütün ortamlarda tanıtmanın derdinde. Müzik dinlemekten, internette gezinmekten, oyun oynamaktan keyif aldığı belli olan 26 yaşındaki Umut'un profilinde çıkan N8 reklamı da oldukça başarılı bir seçim denebilir mi? 10 numara 5 yıldız :) İşin özünü anladınız sanırım, kalanını uzatmanın alemi yok...



Şimdi olaya bir de genel olarak internette reklam verme olarak bakacak olursak. Aslında bu başlı başına uzun yazılar yazılabilecek bir konu, özellikle de reklamlara tıklamanın ne kadar etkili bir reklam değerlendirme yolu olduğu konusu başlı başına tartışılabilir. Ama şimdilik genel bir bakış atalım, ileride daha ayrıntılı bir incelme de yapabiliriz. Yine reklam veren olarak düşünün kendinizi. Nokia N8 satmak istiyorsunuz. Ve gazeteye veya televizyona reklam vereceksiniz.Verdiniz reklamı büyük gazetelere ve kanallara ama acaba hedef kitlenize ne kadar ulaştı? ROI (Return on Invesment) yani Yatırımınızn Geri dönüş oranını nasıl hesaplayacaksınız? Belki gazeteyi sizin istediğiniz yaş ve ilgi alanı aralığına sahip kitle çok düşük oranda okudu? Veya belki de tam istediğiniz oranda genç okudu veya televizyon reklamınızı izledi ve N8 almaya karar verdi. Ama bunu nasıl ölçeceğiz?

Belki burada kupon uygulaması etkin bir çözüm olabilir. Yani gazetedeki kuponla gelenlere indirim yapılabilir. Kılıf, kulaklık vs bir hediye verilebilir. Veya reklam sırasında verilen bir kodla almaya gelenlere aynı uygulama yapılabilir. Ve satış kanallarından gelen sayılar alınarak bir çıkarım yapılabilir. Bence hala yeterli kadar efektif değil. Neden diyecek olursanız reklamınızı hiç ilgisini çekmeyecek insanlara da gösterdiğiniz için sizden çuvalla para alıyorlar da ondan. Yani düşünün 50 yaşında ev hanımı, Nokia N8'le ne işi olur? Hiç. Ama gazete tirajına dahil mi? Evet. 75 yaşında dede. İzlediği dizinin arasında N8 reklamı çıktı, işine yarar mı? Hayır. Televizyon sizden onun da parasını alıyor mu? Tabi ki...Firmaların maliyet kısmak için çalışanların maaşlarına kadar göz diktiği bu dönemlerde bu savurganlığa gerek var mı?



Ama internet reklamcılığı böyle değil. Dizüstü bilgisayar satıyorsanız ürünlerinizin reklamını donanimhaber, chip vs gibi forumlarda yapabilirsiniz. Sadece hedef kitleniz görür ve gereksiz maliyetlerden kurtulabilirsiniz. Diyelim tencere tava üreten bir şirketsiniz, bir teknoloji sitesinde reklamınız gösterilmezken, Türkiye'nin en çok takip edilen yemek tarifi forumlarında, bloglarında reklamlarınızın gösterilmesini sağlayarak hem kısa yoldan tam hedef kitlenize ulaşırsınız, hem de dönüşünü ölçümlemeniz çok daha kolay olur. Bu açıdan başta Google Adwords olmak üzere internet reklamcılığı reklam verenlere bence çok etkili ve uygun maliyetli fırsatlar sunuyor.
ABD'de yukarıdaki tahminler ve 3. çeyrek internet reklam gelirlerinin tarihi rekoru kırması, %17'lik artışla 6.4 Milyar $ seviyesine ulaşması bir tesadüf değil, sadece malumun ilanıdır. Reklam ve pazarlama sektörünün geleceği Arama Motoru Reklamcılığı, Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya önderliğinde çizilecektir.

EK:


Bunu da yeni buldum:)

KAYNAK

EK:

Dayanamadım ben de "Şekilli" bir profil olayına girdim:) New York'u ayaklarınıza getirdim :)




1 yorum:

  1. Paylaştığınız bilgiler ilginç ve faydalı bilgiler . Kurumsal web tasarım.net olarak bu güzel paylaşımlarınız için teşekkür eder ve paylaşımlarınızın devamını bekleriz .

    YanıtlaSil