9 Ekim 2011 Pazar

Türk Lirası Ne Kadar Saygın?

Güzel bir pazar günü uzun süredir aklımda olan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Türk Lirası'na ne kadar değer veriyoruz? Yani bunu paranın ekonomik değerinin veya 1 doların 1,90 Lira olmasının ötesinde soruyorum. Paramıza fiziki olarak ne kadar değer veriyoruz? Korumak için neler yapıyoruz?


Kabul edelim bir çoğumuz elimize banka ATM'lerinden veya herhangi bir şekilde maaş vs yoluyla gıcır gıcır yeni para geldiği zaman keyif alırız. O pürüzsüz, kırışmamış para ne kadar asil durur değil mi? Sanki o 50 Lira eski 50 Lira'yı dövermiş gibi gelir bana. Ama o para çok değil 1 hafta içinde kullanılmayacak kadar kötü hale gelir çünkü toplum olarak bir çok şey gibi paramızın kıymetini de biz belirliyoruz aslında. Biz hala cüzdan kültürü yaratamadık çoğu insamızda, hala paralar deste halinde pantolon ceplerinde veya gömleklerde taşınıyor. Sosyetik hayatları olan arkadaşlar bu dediğim kavramı anlayamayabilirler ama biraz yerel esnafın, küçük ticarethanelerin içinde bulunmuş olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır. Bu bizim eski geleneğimiz, cepten bir tomar parayı önce göstere göstere çıkarıp, sonra görünmesin diye masanın altında arasından bir miktar alıp, çırağı çağırıp "Gel koçum bana şuradan bir bilmem ne kap gel bakalım!" geleneği...


Sadece bu kadar mı? Daha parayı heybelerine sokuşturan pazarcı amcaları, bir kutuya sıkış tıkış tıkılan dolmuş ücretlerini ve bir ton benzer örneği vermedim bile. Tamam pazar veya dolmuş para akışının çok hızlı olduğu, nakit paranın sürekli el değiştirdiği yerler olabilir ama bizim paramıza böyle hoyratça davranabilmemizin altında aslında başka bir neden yatıyor; bu da bizim bunu da diğer birçok şey gibi önemsemiyor olmamız. Yani paranın eski veya yeni olması, kırışmış veya yırtılmış olması, oldukça eskimiş veya üzerinin yazılı olması kaçımızın umrunda ki?


Bu üstteki 5 dolar benim yıllardır cüzdanımda taşıdığım, annemin daha küçücük bir çocukken "Evladım para parayı çeker derler, cüzdanın ömrün boyu hiç boş kalmasın, al bu sana uğur parası olsun" diye biraz da şakayla karışık verdiği para. En az 14-15 yıldır cüzdanda bulunmasının sonucunda biraz yıprandı, tam ortasından hafifçe yırtıldı hatta. Şunu çok iyi biliyoruz ki ben bu 5 doları hiçbir döviz bürosunda bozduramam. Veya elden hiçbirinize veremem. Çünkü o parayı kimsen sizden almayacağını bildiğiniz için bu 5 doları benden almazsınız. Ama bu bırakın 5 Lirayı 50 Lira, hatta 200 Lira bile olsa bunu bir şekilde elden çıkarabileceğinizi bildiğiniz için başta biraz sızlanıp mızmızlasanız da bu parayı benden alırdınız. Trajikomik değil mi? Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde Amerikan Doları temiz kullanılıp el üstünde tutulurken, Türk Lirası paçavra gibi oradan oraya atılıyor. Çünkü biz yeni, yırtılmamış, üstünde bakkal hesabı yapılmamış para talep etmiyoruz...Alın size birkaç tane Türk Lirası fotoğrafı. Daha kötülerini değişik zamanlarda gördüm, üstüne telefon not alınmış olanını, aylık gider hesabı yapılmış olanını, ortadan yırtıldığı için bantla boydan boya yapıştırılmış olanını...



Şuna emin olun ki üsttekilerden çok daha kötü durumda olan birçok banknotumuz şuan dolaşımda, sizin cebinizde, benim cüzdanımda, pazarcı amcanın heybesinde... Peki neler yapabiliriz? Paramızı bu kadar paspal, değersiz görünmekten nasıl koruyabiliriz? Ben önce kendi hatalarımla başlamak istiyorum. Ömrüm boyunca cebinde para taşıyan biri olmadım, her daim bir cüzdanım vardı ondan pantolon veya gömlek cebinde para eskitmedim ama aşağıdaki yollarla ben de para eskittim.


Bu benim özellikle yaz aylarında denize, havuza vs giderken yanıma cüzdan almak istemediğim durumlarda kullandığım küçük el çantam. Önündeki cırt cırtlı gözüne telefonu koyup, sol tarafa kredi kartı/kimlik, sağ tarafa da para koyup, anahtarı da kapatmadan önce arasına koyup küçücük bir çantaya bütün ıvır zıvırımı sığdırdığım el çantam. Ama tabi ki böyle küçük bir ortama bu kadar şey sığdırınca mecburen katlayıp koyduğum paraların da ezilip kırışmaya başladığını fark ettim. Çünkü para o koyduğum fermuarlı yer dışında hiçbir yere katlamadan sığmıyor. Artık mümkün olduğunca bu çantayı almıyorum veya yanıma acil durumdan beni kurtaracak kadar nakit dışında para almıyorum ve işimi genelde kredi kartı ile hallediyorum. 



Burada küçük bir ara başlık açmak istiyorum. Kredi kartı veya en azından banka kartı kullanımı bence çok önemli. Çünkü ülkemizde birçok işletme nakit verdiğiniz paranın fişini kesmediği için paranız kayıtsız ekonominin bir parçası haline geliyor. Artan vergi kaçakları yüzünden hükümetler otomobil, cep telefonu, benzin gibi halkın bütün kesiminin kullandığı kalemlere fahiş vergiler uygulayarak oradan alamadıkları verginin peşine düşüyorlar. Ama kredi/banka kartı kullandığınız zaman paranız her daim kayıt altına girer ve vergisi ödenir. Aynı zamanda artık artan temassız ödeme sayesinde yanınızda bozuk para taşımanıza bile gerek kalmaz. Aslında başlı başına bir yazı olabilecek kredi kartı kullanımı konusunu buradaki konuyu dağıtmamak için kısa kesip konumuza dönüyorum. :)



Diğer bir hatam da zamanında yok Money kart, yok Varan kart, yok Vatan kart diye gittikçe artan kartlarımı  sığdırabilmek için normal cüzdanımı bırakıp kartlık şeklindeki cüzdana dönmek oldu. Kartları taşımak için oldukça kullanışlı olan bu cüzdan tipi ne yazık ki bizim banknotlarımız için oldukça küçük. 50 liranın boyu cüzdandan daha geniş olduğu için ikiye katlayarak koymak zorunda kalıyorsunuz. Ama o halde bile katlanmış 50 lira cüzdanın yarısından daha geniş olduğu için cüzdan kapalıyken para bir kez de katlanmış hali içinde katlanıyor. Öyle olunca cüzdan kullansanız bile 20 liradan büyük bütün paralarınız içinde harap oluyor. Ondan sizden ricam en sağdaki gibi içine bütün paraların sorunsuzca koyulabileceği bir cüzdan tercih edin.

Sonuç olarak unutmayın ki paranız sadece döviz bürolarındaki kadar değerli değildir, aynı zamanda sizin verdiğiniz manevi değer kadar değerlidir. Biraz özen, biraz bilgilendirmeyle kendi paramıza değer katabileceğimizi biliyorum. Bu yüzden Dolar, Euro gibi paralar eskimesin diye gözünüz gibi bakarken, kendi paranızı unutmayın, Türk Lirası'nın saygınlığı hepimizin saygınlığıdır...